Kritik altyapılar için yeni siber dayanıklılık misyonu
Birleşik Krallık’ın önde gelen yapay zekâ merkezi The Alan Turing Institute, enerji, ulaşım ve kamu hizmetleri gibi kritik altyapıları siber saldırılar ve internet kesintilerinin tetikleyebileceği aksaklıklara karşı güçlendirmeyi hedefleyen bir misyon başlattı. Duyuru, kurum içinde son dönemde gündeme gelen toksik iş kültürü iddiaları ve CEO Jean Innes’in istifasının ardından geldi. Program, Alan Turing Institute siber güvenlik yaklaşımını ulusal ölçekte konumlandırarak düşmanca tehditlere karşı daha bütüncül bir koruma çerçevesi oluşturmayı amaçlıyor.
Kurum, Salı günü yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık’ı düşmanca tehditlerden korumak için “bilim ve inovasyon temelli bir program” yürüteceğini belirtti. Bu çerçeve; veri bilimi, yapay zekâ ve güvenlik mühendisliğini bir araya getirerek, altyapı operatörlerinin karar alma süreçlerini güçlendirmeye ve olası kesintilere hızlı yanıt kapasitesi kazandırmaya odaklanacak. Özellikle internet kaynaklı arızaların zincirleme etkileri ve birbirine bağımlı sistemlerdeki kırılganlıklar, misyonun öncelikli çalışma alanları arasında yer alıyor.
Alan Turing Institute siber güvenlik odağında somut adımlar
Misyonun odak noktası; tehdit modelleme yöntemleri, stres testleri, senaryo bazlı tatbikatlar ve erken uyarı mekanizmaları gibi pratik araçların araştırma ve pilot uygulamalarla olgunlaştırılması olacak. Ayrıca açık standartların teşviki, birlikte çalışabilirlik ilkelerinin yaygınlaştırılması ve güvenlik bulgularının şeffaf biçimde paylaşılması, sektörel öğrenmeyi hızlandırmayı hedefliyor. Bu kapsamda geliştirilecek referans mimariler, kritik altyapı sağlayıcılarının farklı olgunluk seviyelerine uyarlanabilecek modüler çözümleri önceleyebilir.
Enerji, ulaşım ve kamu hizmetleri alanlarında ortak riskler arasında tedarik zinciri bağımlılıkları, operasyonel teknoloji (OT) ile bilgi teknolojisi (IT) sistemlerinin kesişimindeki açıklıklar ve internet kesintilerinin tetiklediği hizmet dışı kalma süreleri öne çıkıyor. Programın, bu riskleri azaltmak için dayanıklılık metrikleri oluşturması, düzenli stres testi döngülerini tanımlaması ve operatörlerin iyileştirme yatırımlarını önceliklendirmesine yardımcı olacak kanıta dayalı bir çerçeve sunması bekleniyor.
Yönetişim ve güvenin onarımı
Duyuru, kurum içinde yaşanan gerilimler ve yönetim değişikliklerinin hemen ardından geldi. Jean Innes’in istifası sonrası başlatılan stratejik gözden geçirme sürecinin parçası olan misyon, araştırma çıktılarının etkisini artırmayı ve paydaş güvenini pekiştirmeyi hedefliyor. Şeffaf raporlama, bağımsız değerlendirmeler ve kamu yararı odaklı önceliklendirme, bu yeni çerçevenin kritik unsurları arasında gösteriliyor.
İşbirliği, ölçeklenebilirlik ve ölçümleme
Programın başarısı, kamu kurumları, altyapı operatörleri, akademi ve özel sektör arasındaki işbirliğine dayanacak. Ortak veri kümeleri, paylaşılan test ortamları ve tekrarlanabilir metodolojiler, çözümlerin farklı sektörlere ölçeklenmesini kolaylaştırabilir. Etki değerlendirmesi için net göstergeler (olaylara müdahale süresi, hizmet kesintisi süresi, zafiyet giderme hızı gibi) belirlenmesi, kaynak tahsisinin rasyonel yapılmasına katkı sağlayacak.
Uygulama takvimi ve bir sonraki adımlar
Kurum, bilim ve inovasyon odaklı bir program yürüteceğini duyurmakla birlikte, uygulama takvimi ve kapsamın ayrıntıları kademeli olarak paylaşılacak. Pilot projeler, öncelikle yüksek bağımlılığa sahip sistemler ve kritik hizmet sağlayıcıları etrafında şekillenebilir. Erken aşama bulgularının hızlı geri bildirim döngüleriyle iyileştirilmesi, programın esnek ve kanıt odaklı ilerlemesine yardımcı olacak.
Sonuç olarak, Alan Turing Institute siber güvenlik misyonunun başarısı, yalnızca yeni araçlar geliştirmekten çok, bu araçların gerçek operasyonel bağlamlarda sürdürülebilir biçimde benimsenmesine bağlı olacak. Kamu yararı odaklı önceliklendirme, şeffaflık ve güçlü paydaş katılımı sağlandıkça, Birleşik Krallık’ın kritik altyapılarının siber dayanıklılığı anlamlı biçimde artabilir.
Kaynak: The Guardian | Technology
